in ordinary

(gemi) hizmet dışı bırakmak Fiil
ordinaryüs profesör
alelade ahvalde
normal işin gereği itina
işinin normal gidişi gereği davranmak Fiil
herzamanki gibi, alışıldığı/bilindiği veçhile, âdet üzere, bermutat.
faaliyetlerin olağan seyri kapsamında Zarf, Hukuk
normal olarak, usulen, genellikle, genel olarak.
In the ordinary course of events you'd have been
able to borrow money from the bank, but this year even banks have little money to lend.
genellikle, normal/genel olarak, normal koşullar altında.
bir sanatta normal beceri